28 Eylül 2010 Salı

bekleyiş..

2 gündür ailece tedirgin bir bekleyiş içerisindeyiz.. insan başına gelmeyince anlamıyor veya başka insanların durumuna tanık olsa bile kısa zamanlı bir paylaşım oluyor ve ardından unutuluyor çoğu şey..

bizim 3 kişilik küçük ailemizde de son 2 gündür sessizlik yaratmamak ve sürekli gerekli gereksiz konulardan muhabbet açmak gibi bir durum yaşanıyor. amaç da aslında herkesin beynini yiyip bitiren bir konuyu açmamak, kendi tedirginliğini belli etmemeye çalışmak, sanki sizi rahatsız eden o kuşkular yokmuş gibi davranmak ve etrafındakilere de onu hissettirmemek..

2 gün önce annemin zorlaması sonucu ve 1 aydır bitmeyen öksürük şikayetiyle babamı sonunda doktora götürebildik. uzun zamandır sırf üşengeçliğinden doktora gitmeyen babamda şeker çıktı.. artık bundan sonra düzenli beslenecek, börek çörek ve tatlılardan olabildiğince uzak duracak. ama asıl bizim içimizi kemiren şey ne yazıkki "şeker" değil. öksürükten dolayı çekilen röntgen sonucu sağ akciğerde bir kitle tespit edilmiş. 2 gündür tahliller, tetkikler, tomografi vs. nedeniyle sürekli o laboratuar senin bu hastane benim dolaşıyorlar. şüpheler hala sürüyor ve yarın yapılacak bronskoskopi sonucu akciğerden parça alınacak ve patoloji sonucuna göre herşey belli olacak.. hastalık bu, ne zaman nerde kimin karşısına çıkacağı belli olmuyor ama insanın en yakınının başına gelince bütün dengeler bozuluyor. kendi başıma gelse bu kadar takmam oysaki kafaya...

her zaman kendinden emin ve güçlü görünen babanızı bu durumda görmek çok acı verici.. bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama güçlü görünmeye çalışıyo fakat onun da içindeki korku ve şüpheden dolayı gözlerinde bir çaresizlik hissediyorum.. odama çekildim ve sıkıntıdan bu satırları yazmak geldi içimden.. umarım yarın küçük ailemiz için güzel bir gün olur..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder